6 Nisan 2015 Pazartesi

Bitmeyecek Öykü - Michael Ende

ESKİ KİTAPLAR
Sahibi: Karl Konrad Koreander


           Bu yazıyla başlıyor Bitmeyecek Öykü. Kitap seven bir insanın bayılacağı türden bir kitap. Bir kitapçıda başlayıp yine bir kitapçıda son bulan, eğer ben baş kahraman olsaydım ne yapardım diye düşündüren bir kitap aynı zamanda. Kitabın sayfaları turuncu ve lacivert olarak renklendirilmiş.

           Kahramanımız Bastian Balastar Bux. Herkesten daha normal 12 yaşında bir çocuk. Ve kitap okumayı da en az herkes kadar seven bir çocuk.  Fakat okuduğu kitap onun hayatını değiştiriyor. Bu kitabın adı ise Bitmeyecek Öykü.

         Kitabın ilk yarısı fantastik bir alem olan Fantazyada bir yolculuğa çıkarıyor okuyucuyu.  Önce Artéju'yla sonraları uğur ejderhası Fuchur'la ve daha pek çok fantastik karakterle tanıştırıyor. Çocuk İmparatoriçeyi de es geçmemek gerek. Çocuk İmparatoriçe fantazya aleminin efendisi. Fakat hiç korkulacak bir yanı yok. Onun adaletine ve yönetimine bütün Fantazya sadık. Fakat bir sorun var ki Çocuk İmparatoriçe hasta. Kimse nasıl tedavi edilir bilmiyor. İşte tam bu sırada Artéju çağrılıyor ve her şey işte böyle başlıyor. Artéju'nun tedaviyi ararken yaşadığı macera enfes. Bundan sonra yaşananlar ise Bastian'la ilgili. Tam bir karakter karmaşasına giriyor Bastian. Fakat onun yerinde başka birisi olsa da aynı şeyi yapardı. yine de bu başka bir öykü ve başka bir zaman anlatılmalı.

       Bitmeyecek Öykü mükemmel bir serüven ve bir paradoks. Bir çocuk kitabı gibi görünse de her yaştan insanın okuyabileceği ve okumaktan zevk alacağı bir kitap. Kitabın kapağı bile kitabı okudukça bir bulmaca gibi çözümleniyor.



"insan tutkuları bilmecemsi şeylerdir ve bu, çocuklarda da yetişkinlerdekinden daha farklı değildir. buna yakalananlar ne olduğunu açıklayamazlar; benzeri bir şeyi hiç yaşamamış olanlarsa kavrayamazlar. bir dağ doruğuna ulaşmak uğruna hayatlarını tehlikeye atan insanlar vardır. nedendir; hiç kimse, kendileri bile açıklayamaz. kimisi, onun adını bile duymak istemeyen birinin gönlünü fethetmek için kendini harap eder. bir başkası, damak zevklerine -ya da şişeninkine- karşı duramadığı için kendini mahveder. bazısı, şans oyunlarında kazanmak uğruna bütün varını yoğun verir ya da her şeyini asla gerçek olmayacak bir saplantıya feda eder. kimisi, ancak olduğundan başka türlü olursa mutlu olabileceğine inanır ve hayatı boyunca dünyayı dolaşır. bazısı da güç sahibi olmadan huzur bulamaz. kısacası, ne kadar değişik insan varsa, o kadar da değişik tutku vardır.
hiç karmakarışık saçlar ve alev alev yanan kulaklarla bütün bir öğleden sonra boyunca bir kitabın başında oturmamış, okuyup okuyup da çevresindeki dünyayı, acıktığını ya da üşüdüğünü fark etmeyecek kadar unutmamış biri-
hiç annesi ya da babası ya da onunla ilgilenen başka bir kişi, sabah erken kalkacağına göre şimdi uyumalısın gibi iyi niyetli gerekçelerle ışığı söndürdüğü için, yorganın altında, bir el fenerinin ışığında gizlice okumamış biri-
hiç harika bir öykünün sonuna gelip de birlikte onca serüven yaşadığı, sevip hayran olduğu, adlarına kaygılanıp umutlandığı kahramanlara veda etmek zorunda kaldığı ve onlarsız hayat kendisine boş ve anlamsız göründüğü için açıkça ya da gizlice acı gözyaşları dökmemiş biri-
bütün bunları kendi deneyimiyle bilmeyen biri, bastian'ın şu an yaptığını da kavrayamayacaktır herhalde."


"NE İSTİYORSAN ONU YAP" 

0 yorum:

Yorum Gönder